Çanakkale’deki Osmanlı top mevzileri restore edilerek ziyarete açıldı
Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığınca başlatılan “Top Mevzileri Restorasyonu ve Çevre Düzenleme Projesi” kapsamında Seddülbahir köyü yakınlarındaki Osmanlı top mevzileri gün yüzüne çıkarıldı.
Geçen yıl başlanan proje kapsamında Tarihi Alan’nın açık hava müzesine dönüştürülmesi amacıyla Şehitler Abidesi’nde 2, Ertuğrul Koyu’nda 2, Küçükanafarta’da 2, Seddülbahir köyü ve çevresinde ise 9 olmak üzere toplam 15 top mevziinin restorasyon ve çevre düzenlemesi yapılarak ziyarete açılması planlandı.
Alan Başkanlığında görevli uzmanlar ve tarihçiler eşliğinde sürdürülen çalışmalarda 109 yıldır toprak altında kalmış tarihi topların çevresi temizlenmeye başlandı.
Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, gazetecilere, burada dünyanın en büyük açık hava müzesi olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini söyledi.
Hazırlanan proje kapsamında Çanakkale’yi geçilmez yapan, Mehmetçik’in büyük bir destan yazdığı ve kahramanlık örneği sergilemiş olduğu Çanakkale’nin muhafızlığı görevini yapmış 15 top mevzisinin ziyaretçilere açık hale getirildiğini belirten Kaşdemir, “Tarihi alan başkanlığımızca gelen ziyaretçinin Çanakkale ruhunu daha iyi idrak etmesi, Çanakkale kahramanlığını daha iyi anlaması için savaş sırasında kullanılmış ve Mehmetçik’in ayak izleri olan, Mehmetçik’in parmak izleri olan top mevzilerini gelen ziyaretçiye açarak buradaki kahramanlığın daha iyi anlaşılmasını amaçlıyoruz. Çanakkale tarihin nakışını değiştirmiştir. Çanakkale geçilmez yapılarak Türk milleti burada adeta küllerinden yeniden doğmuştur. İşte özellikle Boğaz müdafaasında Çanakkale’yi geçilmez yapan bu arkamızda görmüş olduğumuz top bataryaları toprağın altından gün yüzüne çıkartılarak Çanakkale’nin daha iyi anlaşılmasını amaçlıyoruz.” dedi.
Başkan Kaşdemir, bunun için özverili çalışmalar gerektiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Çünkü bu alanlarda Toprak diyerek basarak geçemediğimiz bu müstesna topraklarda toprağın altından hala Çanakkale Savaşı’nın izleri fışkırmaya devam ediyor. Biz de tarihten gelen bize bu emanetleri göz bebeğimiz gibi koruyarak gelecek nesillere aktarmanın gayreti içerisindeyiz. Tabii ki Çanakkale savaşlarının yaşanmış olduğu tarihi alanda hala gün yüzüne çıkmayı bekleyen çok önemli savaş objeleri var. Tarihi alan başkanlığı olarak savaştan kalma ne varsa ecdadımızın elinin değdiği, ne varsa hepsini ortaya çıkartıp gelecek kuşaklara aktaracağız.”
İsmail Kaşdemir, Tarihi Alan Başkanlığı olarak “Çanakkale ruhu”nun daha iyi anlaşılmasını hedeflediklerine işaret etti.
Gelen ziyaretçilerin buraya ayak bastığında 109 yıl önce yaşananları daha iyi anlamış olacaklarını vurgulayan Tarihi Alan Başkanı Kaşdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ecdadının nasıl büyük işler başarmış olduğunu daha iyi idrak etmiş olacak. İşte Çanakkale’ye muhafızlık yapmış, Çanakkale’ye geçilmez yapmış bu topraklarda savaşın büyüklüğünü, savunmanın büyüklüğünü, Türk milletinin ne kadar büyük bir şanlı direniş yaptığını çok daha iyi anlamış olacak. Tabii ki şu anda ağustos ayı içerisindeyiz. Ağustos ayı Türk milletinin tarih yolculuğunda, tarih yürüyüşünde çok önemli bir yer tutar. Malazgirt zaferimiz, Sakarya zaferimiz, Büyük Taarruz, tabii ki Anafartalar zaferimiz Çanakkale’deki büyük zaferlerimizdendir. İşte biz de bu büyük zaferleri, büyük mücadeleleri çok daha iyi anlaşılmasını amaçlıyoruz. ve bütün herkesi Çanakkale’deki bu büyük işi başarmış Mehmetçik’imizin, kahraman ecdadımızın hatıralarını daha yakından görmeye, Çanakkale ruhunu daha iyi hissetmeye ve idrak etmeye davet ediyoruz. Çanakkale bu milletin ortak paydası ve ortak değeridir.
İşte hemen arkamızda görmüş olduğumuz top mevzilerinde de ecdadın ayak izleri var. Top mermilerinin üzerinde, top arabalarının üzerinde o büyük kahramanların parmak izleri var. ve savaşın ne kadar büyük olduğunu da buradan daha iyi görebiliyoruz. İşte Mehmetçik, o kahraman Mehmetçik, Çanakkale Boğazı’nı işte bu toplarla geçilmez yaptı. Düşmana burada aman vermedi. ve bundan sonra da inşallah buradaki o hatıralar yaşayacak ve yaşatılacak.”